Ekonomik Kriz Altındaki Piyasa Korkusu ve Dijital Para Performansı

Ekonomik krizler yeni bir olgu değildir ve çok çeşitli nedenleri vardır. Ancak dikkatli bir gözle bakıldığında, geçmişteki finansal krizlerin ortak bir noktası olduğu görülmektedir: Çoğu, basit ekonomik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu tür krizler genellikle ekonomik önlemlerle aşılabilir, örneğin faiz oranlarının düşürülmesi, para basılması gibi. Ekonomik dalgalanmalar sırasında bazı işletmeler iflas ederken, diğerleri yeniden doğar; bir kısım insan iflas ederken, diğer bir kısım ise bu durumdan zenginleşir.

Ancak, mevcut ekonomik kriz sadece ekonomik boyutla çözülemez. Hükümetin söylemleri, işletmelerin güveninin giderek azalmasına yol açıyor, resmi kanallar genellikle Covid-19'un etkilerini küçümsüyor. Gerçek şu ki, bu virüs gerçekten farklı: İnsanlar onun hakkında çok az şey biliyor, hızlı bir şekilde yayılıyor, başlangıçta önemsenmiyor, ancak sonuçları oldukça ciddi. Uzun bir kuluçka süresi, yüksek bulaşıcılık ve büyük öldürücülük gibi üç özelliğinin birleşimi, onu biyolojik alanda büyük bir tehdit haline getiriyor.

Hükümetin ve finans kurumlarının Covid-19'a yaklaşımı düşündürücü. Virüsün gücünü gerçekten mi hafife aldılar, yoksa kasıtlı olarak mı göz ardı ettiler? Sıradan vatandaşlar belki birincisini düşünürken, karar vericilerin daha çok ikincisini düşündüğü muhtemel. Borsa düşmemelidir anlayışı bir siyasi baskı haline geldi ve bu, bazı uygunsuz kararlar ve açıklamalara yol açtı.

Bu bağlamda, finansal kuruluşlar eşi benzeri görülmemiş önlemler aldı. Bu, doktorun zor bir vakayla karşılaştığında tüm olası ilaçları bir kerede yazmak zorunda kalması gibidir ve bu uygulama kaçınılmaz olarak piyasada paniğe yol açtı.

Bitcoin'in bir güvenli liman varlığı olup olmadığına dair tartışmalar da artış göstermeye başladı. Daha önce sıkça güvenli liman varlığı olarak etiketlenmesine rağmen, bu finansal kriz sırasında Bitcoin'in performansı daha çok bir risk varlığı gibi oldu. Geleneksel risk varlıkları olan petrol ve hisse senetleri ile belirgin bir korelasyon sergilerken, altın ile olan ilişkisi ise azaldı.

İnsanların Bitcoin'i bir güvenli liman olarak görmesinin başlıca iki nedeni vardır: İlk olarak, sınırsız bir şekilde üretilebilen fiat paraya kıyasla, Bitcoin'in toplam miktarı sabittir ve teorik olarak enflasyona karşı koyabilir; İkincisi, Bitcoin yönetimi ve transferi kolaydır, özel dönemlerde geleneksel varlıklara göre daha avantajlı olabilir. Ancak, bu özellikler altının güvenli liman niteliğiyle eşdeğer değildir.

Dikkate değer bir nokta, bu finansal çalkantı sırasında dijital para piyasasında tek yükselen varlığın USDT olduğudur. Geçen yılın Ekim ayından bu yana USDT'ye sahip olmak en iyi seçim haline geldi; fiyatı en yüksek %20 artış gösterdi, diğer ana dijital paralar ise genellikle %25 civarında düştü. Pazar payı en büyük stabil coin olan USDT'nin gelişim stratejisi ve arz artırma mekanizması dikkat çekicidir.

Yatırımcılar için, şimdi Bitcoin'e yatırım yapmanın düşünce yapısını değiştirmesi gerekiyor ve bunu bir riskli varlık olarak görmelidir. Değer yatırımı veya spekülatif ticaret stratejileri kullanılsın, önemli olan mevcut pazarın özelliklerini doğru bir şekilde anlamaktır.

Son olarak, unutulmaması gereken bir şey var ki, ekonomik krizler genellikle sıradan insanların sınıf atlaması için nadir fırsatlar sunar. Şu anki gibi bir finansal kriz, hayatlarında yalnızca birkaç büyük yatırım fırsatından biri olabilir.