Son günlerde, stablecoin USDC hakkında bir haber sektörde geniş bir ilgi uyandırdı. Edinilen bilgilere göre, USDC'nin üretim tarafı, law enforcement tarafından gelen talepler doğrultusunda, ilk kez bir Ethereum adresini kara listeye aldı ve bu adres üzerindeki yaklaşık 100,000 USD'lik varlığı dondurdu. Bu hamle, stablecoin'in merkezileşme riski üzerine tartışmalara yol açtı.
Blockchain tarayıcı verilerine göre, kara listeye alınan adresin üreticisi tarafından kontrol edildiği ve kara liste işleminin 16 Haziran 2020'de gerçekleştiği bildirilmektedir. Şu anda, üretici bu kara liste işlemiyle ilgili daha fazla ayrıntı açıklamamıştır.
Stablecoin üreten taraf, adreslerin iki durumda kara listeye alınabileceğini belirtmiştir: birincisi, bu adresin potansiyel bir güvenlik açığı veya ağa tehdit oluşturması; ikincisi ise ilgili yasa ve yönetmeliklerin gerekliliklerine uymaktır. Adres kara listeye alınırsa, artık USDC alamayacak ve bu adresin kontrolündeki tüm USDC'ler dondurulacak, transfer edilemeyecektir.
Sektör uzmanları, stablecoin üreticilerinin genellikle kullanıcı sözleşmelerinde kullanıcıların kara listeye alınma riski konusunda uyarılarda bulunduğunu belirtmektedir. Şu anda, USDC'nin piyasa değeri 1 milyar doları aşmış durumda ve bu, kripto para piyasasındaki önemli konumunu göstermektedir.
Bir blockchain projesinin kurucusu, hukuk uygulayıcılarının dondurma işlemleri hakkında, uygulama sırasında fon havuzları ve kişisel adreslerin ayrılması gerektiğini belirtti. Fon havuzları kişisel mülkiyete ait değildir, teorik olarak dondurulması zordur, ancak ilgili taraflardan kişisel adreslerin dondurulması talep edilebilir, örneğin fon havuzundan kişisel bir adrese transfer edildiğinde dondurma işlemi yapılabilir.
Ancak, bu olay merkeziyetsiz finans (DeFi) sisteminin merkeziyetçi zorluklarla karşı karşıya olduğu endişelerini de beraberinde getirdi. USDC gibi merkeziyetçi özelliklere sahip token projelerinin geniş çapta uygulanması durumunda, tüm merkeziyetsiz ekosistemin güveninin bir merkezi node üzerinde toplanabileceği görüşü var. Bu tür bir merkeziyetçilik, tek nokta arızası veya yetki suistimali gibi potansiyel riskler doğurabilir ve hatta tüm ekosistemin çökmesine neden olabilir.
Bu olay, sektörde merkeziyetsizliğin doğası üzerine derin bir düşünmeyi tetikledi. Bazıları, günümüzdeki sözde merkeziyetsiz ekosistemin, geleneksel projelerden daha merkeziyetçi olup olmadığını sorguluyor? Bu endişe, stablecoinlerin DeFi ekosistemindeki yaygın kullanımından kaynaklanıyor ve bu durum, tüm sistemin riskinin, az sayıda merkeziyetçi kontrol altındaki sözleşmelerde yoğunlaşmasına neden olabilir.
Genel olarak, bu USDC kara liste olayı sadece düzenleyici uyum sorunlarını değil, aynı zamanda merkeziyetsiz finansın gelecekteki gelişim yönü hakkında derinlemesine tartışmaların da ortaya çıkmasına neden oldu. Merkeziyetsiz yaklaşımı korurken, riskleri etkili bir şekilde yönetmek ve düzenleyici gerekliliklere uymak, DeFi alanının karşılaştığı önemli zorluklardan biri olacaktır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
20 Likes
Reward
20
8
Repost
Share
Comment
0/400
ThreeHornBlasts
· 07-31 05:57
Standart bir ayak basma ya~
View OriginalReply0
FlashLoanPrince
· 07-28 22:57
Her gün enayiler kabusu, savaş sanatlarından bahsetmiyorum.
View OriginalReply0
PumpStrategist
· 07-28 18:40
Merkeziyetsizlik kılıfı altında merkezi yöntemler kullanarak, token dağılımı sonucu önceden göstermektedir.
View OriginalReply0
GateUser-75ee51e7
· 07-28 15:23
Stablecoin da o kadar stabil değil.
View OriginalReply0
LiquidationWatcher
· 07-28 15:22
rekt sezonu geliyor... usdc, defi diye bir şeyin olmadığını kanıtladı
USDC ilk kez kullanıcı varlıklarını dondurdu, Merkezi Olmayan Finans merkezileşme riski tartışmalarını tetikledi.
Son günlerde, stablecoin USDC hakkında bir haber sektörde geniş bir ilgi uyandırdı. Edinilen bilgilere göre, USDC'nin üretim tarafı, law enforcement tarafından gelen talepler doğrultusunda, ilk kez bir Ethereum adresini kara listeye aldı ve bu adres üzerindeki yaklaşık 100,000 USD'lik varlığı dondurdu. Bu hamle, stablecoin'in merkezileşme riski üzerine tartışmalara yol açtı.
Blockchain tarayıcı verilerine göre, kara listeye alınan adresin üreticisi tarafından kontrol edildiği ve kara liste işleminin 16 Haziran 2020'de gerçekleştiği bildirilmektedir. Şu anda, üretici bu kara liste işlemiyle ilgili daha fazla ayrıntı açıklamamıştır.
Stablecoin üreten taraf, adreslerin iki durumda kara listeye alınabileceğini belirtmiştir: birincisi, bu adresin potansiyel bir güvenlik açığı veya ağa tehdit oluşturması; ikincisi ise ilgili yasa ve yönetmeliklerin gerekliliklerine uymaktır. Adres kara listeye alınırsa, artık USDC alamayacak ve bu adresin kontrolündeki tüm USDC'ler dondurulacak, transfer edilemeyecektir.
Sektör uzmanları, stablecoin üreticilerinin genellikle kullanıcı sözleşmelerinde kullanıcıların kara listeye alınma riski konusunda uyarılarda bulunduğunu belirtmektedir. Şu anda, USDC'nin piyasa değeri 1 milyar doları aşmış durumda ve bu, kripto para piyasasındaki önemli konumunu göstermektedir.
Bir blockchain projesinin kurucusu, hukuk uygulayıcılarının dondurma işlemleri hakkında, uygulama sırasında fon havuzları ve kişisel adreslerin ayrılması gerektiğini belirtti. Fon havuzları kişisel mülkiyete ait değildir, teorik olarak dondurulması zordur, ancak ilgili taraflardan kişisel adreslerin dondurulması talep edilebilir, örneğin fon havuzundan kişisel bir adrese transfer edildiğinde dondurma işlemi yapılabilir.
Ancak, bu olay merkeziyetsiz finans (DeFi) sisteminin merkeziyetçi zorluklarla karşı karşıya olduğu endişelerini de beraberinde getirdi. USDC gibi merkeziyetçi özelliklere sahip token projelerinin geniş çapta uygulanması durumunda, tüm merkeziyetsiz ekosistemin güveninin bir merkezi node üzerinde toplanabileceği görüşü var. Bu tür bir merkeziyetçilik, tek nokta arızası veya yetki suistimali gibi potansiyel riskler doğurabilir ve hatta tüm ekosistemin çökmesine neden olabilir.
Bu olay, sektörde merkeziyetsizliğin doğası üzerine derin bir düşünmeyi tetikledi. Bazıları, günümüzdeki sözde merkeziyetsiz ekosistemin, geleneksel projelerden daha merkeziyetçi olup olmadığını sorguluyor? Bu endişe, stablecoinlerin DeFi ekosistemindeki yaygın kullanımından kaynaklanıyor ve bu durum, tüm sistemin riskinin, az sayıda merkeziyetçi kontrol altındaki sözleşmelerde yoğunlaşmasına neden olabilir.
Genel olarak, bu USDC kara liste olayı sadece düzenleyici uyum sorunlarını değil, aynı zamanda merkeziyetsiz finansın gelecekteki gelişim yönü hakkında derinlemesine tartışmaların da ortaya çıkmasına neden oldu. Merkeziyetsiz yaklaşımı korurken, riskleri etkili bir şekilde yönetmek ve düzenleyici gerekliliklere uymak, DeFi alanının karşılaştığı önemli zorluklardan biri olacaktır.